
Nasıl Biri Olmak İstiyorum, Neden?
Değişim motivasyonunun filizlendiği nokta burası.
Dönüşüm yolculuğumuzda cevaplanması en önemli sorulardan biri bu. Nasıl biri olmak istiyorum? Hayatımda nelerin değişmesini istiyorum? Ve neden bunları istiyorum?
Bu soruların cevabı, ilerleyen sürecimizde çok temel bir yer edinecek. Çünkü değişim motivasyonunun filizlendiği nokta burası. İdealimde bir ben var ve bir de halihazırdaki ben var. Bizde değişim isteği uyandıracak olan şey aradaki bu uyumsuzluk. Bu uyumsuzluğu fark edebilmek için idealimizdeki benliğimizin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor, bunu da nedenlerle desteklememiz gerekiyor.
Üniversiteye kadar her okul döneminin başında bir karar alırdım, bu dönem günü gününe çalışacağım, ödevlerimi zamanında yapacağım, yazımı düzelteceğim… Bir hevesle başladığım okul dönemi, bir haftanın sonunda yine eski dönemlerime dönerdi. Ödevleri savsaklamalarım, yazımın karınca duasından hallice hali ve kenarları buruşmuş, kıvrılmış özensiz defterler… Nasıl biri olmak istediğimin farkındaydım, daha disiplinli, daha çalışkan, daha düzenli. Peki neden düzeni sürdüremiyordum? Çünkü kendime ait bir “neden”im yoktu. Günü gününe çalışmak, ödevleri düzenli yapmak, jilet gibi defterler… Bunlar “iyi şeyler”di. Benim için daha derin bir anlamı yoktu. Çünkü ödevleri savsaklamam, sınavlara birkaç saat önce çalışmaya başlamam, yazımın kötü olması vb. hayatımı etkilemiyordu. Tüm dağınıklığıma rağmen derslerim iyiydi. Neden son gün çalışabilecekken günü gününe çalışma zahmetine girecektim ki? İdeal benliğim sandığım şey, toplumun böyle olmak iyidir dediği bir şeydi. Benim doğru düzgün bir nedenimin olmayışı bu değişim çabasını sürdürmeme engel oluyordu.
Kendimize dürüst olmamız gerekiyor. İdeal, benim idealim mi, annemin, babamın, toplumun ideali mi? Neden kendinizi geliştirmek istiyorsunuz? Neden düzenli kitap okumak istiyorsunuz? Neden yabancı dil öğrenmek istiyor, neden derslerinizden yüksek notlar almak istiyorsunuz? Bunların cevabı eğer şunlardan biriyse orayı değiştirmeye çalışmak çok zor olacak:
- Kulağa havalı geliyor.
- Tüm başarılı insanlar bu alışkanlığı yapıyor.
- Ailem/öğretmenim/bir otorite figürü benden bunu bekliyor.
- Başkalarına kendimi kanıtlamak istiyorum.
- Bunu yapmazsam kendimi değersiz hissedeceğim.
- Herkes böyle yapıyor, ben de geri kalmak istemiyorum.
- Böyle yaparsam takdir edilirim ya da daha çok sevilirim.
- Beni eleştirenleri susturmak istiyorum.
Bunlar dışsal motivasyon dediğimiz, evet yine birer motivasyon olabilecek ama uzun bir yola çıkmak için bel bağlamamanız gereken cümleler. Bunlar aralığın son günlerinde yaptığımız listelerin ocağın ikinci haftasında esamesinin okunmamasının müsebbipleri. Bir patlama şeklinde gelen, saman alevi gibi birdenbire de sönen “evet yarın yeni hayatımın ilk günü” coşkusu. Bu bültende bu coşkunun detaylı bir otopsisini yapıyoruz ve şu an için en büyük engellerden birinin neyi neden istediğimizi bilmemek, içsel bir motivasyona sahip olmamak olduğunu söyleyebiliriz.
Friedrich Nietzsche’nin şu cümlesi buraya çok yakışıyor: “Uğruna yaşayacağı bir nedeni olan insan, her türlü nasıla katlanabilir.”
İçsel motivasyona ihtiyacımız var dedik ama nedir bu? İçsel motivasyon, "Bunu gerçekten istiyorum çünkü bu benim için anlamlı” düşüncesinden beslenir. Çocuğun oyun oynamak için dışsal bir motivasyona ihtiyacı yoktur. Oyun onun için başlı başına anlamlıdır. Hayatı oyunla keşfeder, yeni roller dener, dünyayı anlamlandırır. Çocukluğunuzdaki oyun gibi, size dünyayı anlamlı kılan, keşif duygunuzu tatmin eden, dışarının etkisinden bağımsız olarak içten içe önemli bulduğunuz sebeplerdir içsel motivasyon dediğimiz. “Anlam”dan bağımsız düşünülemez. İnsanın anlamını bulması yaratıcılıkla, sevgi dolu ilişkiler kurmasıyla ve yaşadığı sıkıntılardan ders almasıyla olur. Derdimiz bize dermandır.
- Her hafta düzenli olarak yazmak istiyorum çünkü düşüncelerimi düzenlemek ve arşivlemek bana tatmin veriyor.
- Kıtalararası yüzme yarışmasına katılmak istiyorum çünkü fiziksel sınırlarımı keşfetmek istiyorum.
- Düzenli kitap okumak istiyorum çünkü dünya hakkında yeni şeyler öğrenmek beni büyülüyor.
- Evimi derli toplu tutmak istiyorum çünkü ev topluyken daha dingin hissediyorum.
Bu haftanın ödevini veriyorum. (Sürpriz, bu bültende ödev de veriyorum, bunu beklemiyordunuz değil mi:)) İlk olarak olmak istediğiniz kişiyi yazın, sonra her maddenin teker teker üstünden geçin, bunu istemenizin arkasındaki motivasyon içsel mi dışsal mı? Kendinize karşı dürüst olun. Uzun soluklu bir yola niyet ettik, amacımız anlık bir enerji kazanmak değil. Kısa mesafe değil maraton koşacağız. Listenizde motivasyonu dışarıdan gelen maddelerin üzerine birer çizgi atın. Eğer listede bir şey kalmadıysa sizin için anlamlı olanı bulmaya çalışın. Bunun için hafta içerisinde yeni şeyler deneyebilirsiniz (yaratıcılık), ilişkilerinize göz atabilirsiniz ve sizi en çok yaralayan olaylara dönebilirsiniz (buralarda neden yaralandınız, sizin için önemli olan neydi). Haftaya görüşmek üzere, ödevlerinizi yapın 😄