Makalenin resmi.

Hüzün Olimpiyatları

Neler neler yaşayanlar var, benimki de dert mi?

Neler neler yaşayanlar var, benimki de dert mi? Benim bu kadar üzülmemem gerekiyor, diğer insanlar neler yaşıyor yine de hayatlarına ne güzel devam ediyorlar. Ben ufacık şeylerden depresyonlara giriyorum, şükretmem gerek..

Hüzün olimpiyatlarına hoş geldiniz. Açılışı iç konuşmalarla yaptık bir de dış konuşmalara geçelim.

Bunu mu dert ediyorsun, aman ya boşver haline şükret, sağlığın yerinde, elin ayağın tutuyor. Ya o değil de geçen haberlerde çıktı yaşlı kadını çocukları bırakmış, parası pulu yok, ev sahibi evden atmış... Sen de gelmiş burada nelerden bahsediyorsun. Depresyon şımarık işi, her şeyiniz eksiksiz ben anlamıyorum ki daha niye üzülüyorsun.

Evet, hüzün yarışını asla kazanamazsınız. Sağ kolunuz kopar ama bu dünyada sol kolu olmayanlar da var, sol kolunuz da kopar, canım bacakları olmayanlar var... Başkasının daha zor şeyler yaşaması sizin yaşadığınız zorlukları azaltıyor mu peki? Hüzün olimpiyatlarında kendisine üzülme hakkını görmeme sorununa en iyi bakış açısı bence şu: çok mutlu bir gününüzde olduğunuzu düşünün. Belki mezuniyet törenindesiniz, belki evleniyorsunuz, belki yıllardır özlediğiniz bir arkadaşınızla görüşüyorsunuz. O andaki mutluluğunuz sizden çok daha iyi şeyler yaşayan insanların mutluluğundan etkileniyor mu? Senin evlenmen de bir şey mi canım, milletin çocuğu oluyor, terfi alıyor, asıl onlar mutlu olsun. Sizin mutluluğunuzu daha az geçerli kılıyor mu başkalarının daha iyi şeyler yaşaması?

Niyeyse kendimizde ya da bir başkasında üzüntüyü gördüğümüz yerde ortadan kaldırasımız geliyor. İşi olimpiyata dökmek de bu işe yarıyor. Üzülmemem gerekiyor çünkü daha kötü durumda olanlar var (bu düşüncenin mucizevi bir şekilde hüznümüzü ortadan kaldıracağını düşünüyoruzdur). Ama yaptığı şey tam tersi, bir türlü izin veremediğimiz, hiçbir yere de gitmeyen, durdukça da güçlenen bir hüzün oluyor, ilerleyen safhalarda kendini depresyona, kaygıya çeviriyor ya da en sevdiğim(!), bedenin bir yerinden fiziksel bir rahatsızlık olarak hey ben buradayım diye başını çıkarıyor.

Birilerinin benden daha iyi şeyler yaşamasının benim mutluluğumla alakası olmadığı gibi, birilerinin daha kötülerini yaşamış olması da hüznümle alakalı değil. Üzülebiliriz, izin var.

Emre Ergin tarafından, aşk ile yapılmıştır.